bitenler: mart 2019

girdiyi okumadan önce uzun içeriğe ve bitirdiğim ürünlere dair genel bilgilendirmede bulunmak istiyorum: bu girdilerimde yer alan bütün ürünleri bir aylık süre içerisinde bitirmiyorum. bir ürünü çok uzun süre kullanmış olsam bile bittiği ayın içerisindeki bitenler yorumlarıma yazıyorum. bu şekilde daha derli toplu bir girdi serisi olur, kendim de sonradan faydalanırım diye düşünüyorum. bu tutumum tüketim çılgınlığı olarak algılansın istemem, tam tersi uzun süredir, bir ürün piyasadan kalkmayacaksa, aşırı indirime girmediyse ya da tamamen bitmediyse yeni ürün satın almıyorum; elimde olan/stoğumdaki ürünlerden kullanıyorum.bitenler girdilerim biraz uzun oluyor ama ben ürünle ilgili detay vermenin daha bilgilendirici olduğu kanaatindeyim, bu yüzden bu yazılarımı okumadan önce sabrınızı rica ediyorum. 😄

silver rose yaseminli kolonya: BİM’lerde 8 tl civarına satılan ve fiyatına göre güzel performansı olan yine de parfüm ya da vücut spreyi olarak kullanıldığında kalıcılığı fazla olmayan güzel bir kolonya. kıyafetlerimi havalandırdıktan sonra ikinci kez kullanım için bir iki fıs sıktığımda kalıcılığı tende kullanıma göre daha fazla oluyor. elimdeki kolonyalar bitince ve rebul yaseminli kolonyayı indirimde denk getiremezsem yeniden satın almayı düşünüyorum.

marie claire vücut spreyi – evening inspire: genellikle parfüm kullanmak istemediğim günlerde ya da spordan sonra kullandım. kalıcılığı fazla değil ama çabuk uçan karamelli özgün bir kokusu var. bu vücut spreylerinden stoğumda var, bahar ve yaz aylarında yoğun parfümler kullanmak istemediğimden kendilerini daha sık kullanırım diye düşünüyorum. A-101’lerde ve eveshop’larda 10-15 tl fiyat aralığında satılıyor ve bence fiyat/performans oranı yüksek, tavsiye edebilirim.

xo olivia parfüm ve deodorant: hem parfümü hem de deodorantı stoklu olarak indirimli fiyattan satın aldığımı daha önceki bitenler girdilerimde de belirtmiştim. kalıcılığı yüksek olmasa da kokusunu çok sevdiğim ve gün içerisinde sık sık tazeleyerek kullandığım ürünler bunlar. hem deodorantın hem de parfümün yeni paketlerini açtım, elimdeki stoklar bitinceye kadar kullanmaya devam edeceğim ancak mevsim geçişi nedeniyle stoklarım eridiğinde yeniden bu ürünlerden almak yerine belki başka kokular da deneyebilirim. pudramsı-çiçeksi hafif kokuları seven, elie saab girl of now parfümün uygun fiyatlı benzerini arayan herkese tavsiye edebilirim.

isana kafeinli dökülme karşıtı şampuan: aslında temiz içerikli olmayan ve erkekler için üretilmiş bir şampuan ancak ben toniğinden çok memnun kalınca indirimli olarak 12 tl gibi bir fiyatla da bulunca denemek için satın almıştım. genel olarak dökülmeyi engellemese de verdiği hacim ve temizlik hissi nedeniyle memnun kaldığım bir şampuan oldu. toniğiyle beraber kullanımda yağlanmayı bariz şekilde geciktirdi ve hacim etkisi devam etti. ancak, uzun süreli kullanımda saçımı bir nebze kuruttuğu için elimdeki diğer şampuanlar bitene kadar kendisini yakın zamanda yeniden satın almayı düşünmüyorum.

revox kalıntı giderci şampuan: yaz boyunca hiç kullanmadığım ve kışın da haftada bir kez ya da 10 günde bir kez kullandığım için neredeyse bir senede biten bir şampuan. içeriği çok iyi değil ve arındırma şampuanı olduğu için içerik listesinde ikinci sırada sülfat geliyor. kokusu güzel, rengi berrak bir ürün. iyi temizliyor ve saçları arındırma etkisi gerçekten fazlaca var. ama olur da üst üste kullanma gafletinde bulunursanız saç derisini kara topraklara çeviriyor. bir indirimde 15 tl fiyatla ikinci ürünü almıştım, piyasada pek bulabildiğim bir şampuan değil ama bir dahaki kış kullanılmak üzere stoklarımın arasına kaldırdığım, özellikle çok sık şekillendirici ürün kullanan süslülere arındırma için tavsiye edebileceğim bir ürün olur kendisi.

the balm desert kontür allığı: yaklaşık iki senede haftanın en az dört günü kullanarak bitirdiğim ve çok memnun kaldığım bir ürün oldu. her zaman her yerde bahsettiğim şekilde burada bir kez daha yazacağım, bu ürün bence the balm’ın en eşsiz, en muadilsiz ürünü. orta derecede tozutuyor. Sağlam bir ambalajı var, çantada açılıp oraya buraya bulaşmıyor. hem çok hafif bir allık hem de bronzer olarak kullanılabiliyor. beyaz ya da açık buğday tenlilerde iyi dağıtılırsa kontür ürünü olarak da kullanılabiliyor ve göz makyajında muhteşem bir geçiş rengi oluyor. indirimli fiyatı dahi 45 tl civarında olmasa yeniden alır ve herkese de tavsiye ederdim. ancak, elimde bulunan ve bu ürünü de içeren the balm girls’ get away trio palet başta olmak üzere diğer ürünlerimi bitirmeye çalışacağım için kendisini yeniden satın almayı düşünmüyorum. (the balm ülkeden çekilir ise markadan alacağım tek ürünü bu olur, o kadar seviyorum.)

deborah 24 ore volume extra black maskara: benimle özdeşleşmiş olan ve tüm zamanlardaki en favori maskaram. her yere yazdığım şeyi bir kez daha burada tekrarlıyorum: hacim ve uzunluk vermesi, topaklanma yapmaması, tek tek ayırması ve dökülmemesi, akmaması… her şeyi mükemmel. Bir tek kusuru var ki gözden biraz zor çıkıyor, zor temizleniyor. watsons boykotunda olduğum için zamanında hepsiburada’dan stoklu olarak almıştım, biraz ara verdikten sonra stoğumdaki ürünlerden açıp kullanmayı düşünüyorum. yeniden denk gelirsem gözümü kırpmadan alacağım, hunharca stoklayacağım tek maskaradır kendileri. şiddetle tavsiye ederim.

deborah love my lashes volume maskara: deborah 24 ore volume extra black maskara kadar sevemediğim ama onun yokluğunda diğer markalara göre kesinlikle tercih edebileceğim güzellikte bir maskaradır. bir arkadaşıma 24 ore volume maskara’yı sipariş vermiştim yanlışlıkla bunu almış, o şekilde elime geçti. hacim verme konusunda diğerine göre biraz daha zayıf ama diğer tüm konularda 24 ore maskara ile yarışır vaziyette. bunun fırçası nispeten biraz daha büyük olduğu için ilk açıldığı ve kıvamı biraz daha sıvı olduğu zamanlarda göz kapağıma bulaşma sorunu vardı, maskara kurudukça o da ortadan kalktı. 24 ore maskara stoğum bittiğinde onu bulamazsam kesinlikle bunu almaya devam ederim. Çok sevdiğim bir ürün oldu, tavsiye ederim.

maybelline brow drama kaş maskarası – medium brown: kaş maskarası olarak favorilerimin başında olan maskara. benim kaşlarımla rengi birebir uyuyor. kolayca tarıyor, boşlukları dolduruyor ve kaşlarımı çok uzun saatler düşmeyecek şekilde sabitliyor. kullandığım süre boyunca kaşlarımda dökülme/küsme gözlemlemedim. stoğum var, ürünü haftanın en az 4 günü kullanmaya devam edeceğim ve zaten yeni paketini açtım. indirimlerde 28-35 tl arasında bir fiyata satılıyor. açık-orta arası kahverengi kaş maskarası arayan herkese tavsiye ederim.

essence stay all day 16h kapatıcı – 020 soft beige: güzel, aydınlık etki veren bir kapatıcı. Göz altında morluk problemim olmadığı için iyi anlaştık çünkü morluk kapatabilme kabiliyeti sınırlıdır diye tahmin ediyorum. 020 soft beige rengi güzel sarı alt tonlu bir renk, bu rengini de sevdim. Çizgilere dolması minimum düzeyde ve uygun fiyatlı bir ürün olmakla beraber pudra ile sabitlenmediğinde göz altlarından gün içerisinde uçuyor. kalıcılığı yok denecek kadar az. elimdeki kapatıcılar biterse yeniden alıp almamak konusunda kararsızım ancak şöyle söyleyeyim; bir gün yeniden göz altlarını aydınlatmak için bir kapatıcı arayışında olur ve uygun fiyatlı bir şeyler istersem ya note full coverage concealer alırım ya da bu ürünü tercih ederim. Bence en azından renk olarak baya benziyorlar.

biota micellar makyaj temizleme suyu: piyasadan kalkan bir ürün olduğu için ve daha önce hakkında olumlu çok yorum yaptığım için tekrar tekrar aynı şeyleri yazmayacağım. stoğumdaki son ürünü açmış bulunuyorum. sonrasında yoluma olival ölmez otu yağı içeren misel su stoğum ile devam edeceğim. daha sonrasına ise bakalım, diyorum. Allah kerim.

baush&lomb biotrue lens solüsyonu: açık ara en sevdiğim lens solüsyonu. çok fazla söze gerek yok defalarca aldım kullandım, yine lens solüsyonu alacağım zaman satın alacağım dükkanda mevcutsa ilk tercihim olur kendisi. fiyatı arşa çıksa da gerçekten göz hassasiyeti yaratmayan ve iyi temizleyen bir lens solüsyonu. ben iyi temizlemesi sebebiyle lensin kullanım ömrünü de uzattığı düşüncesindeyim. kesinlikle yeniden alır ve gönül rahatlığıyla herkese tavsiye de edebilirim.

missha m perfect bb deep cleansing oil: yves rocher pure camille oil makyaj temizleme yağı ile neredeyse birebir aynı performansta temizleme gücüne sahip olan ama yves rocher’in yaklaşık beş altı katı fiyatına satılan bir ürün kendisi. deneme boyu bir setin içerisinde almıştım ve 30 ml. boyutundaki ürün bana yaklaşık 20-30 kullanımlık imkan tanıdı; bu bakımdan bereketli bir ürün diyebilirim. içeriği de yves rocher’e göre daha fena olduğu için, paraben ve türevleri barındırdığı için ve aradaki fahiş fiyat farkı dolayısıyla yves rocher’le yoluma devam etmeyi planlıyorum. Bu ürünün tam boyunu yeniden almayı düşünmüyorum.

isana hydro booster göz çevresi roll-on: nefret ettiğim ve içeriği çöpe giden bir ürün oldu. göz altımı cayır cayır yakmakla da kalmadı göz çevremde devasa büyüklükte sivilcelere yol açtı. ilgili başlıkta ürüne tüm nefretimi kusmuştum. bir kez daha satın almayı asla düşünmüyorum ve kesinlikle göz çevresi sağlığınız açısından bu üründen uzak durmanızı tavsiye ediyorum.

swiss image absolute hydration nemlendirici gündüz kremi: piyasadan çekilmiş olduğu için hayli üzgün olduğum bir nemlendirici. ürünle ilgili yorumum özetle “geç buldum erken kaybettim” olacak. halen  satılıyor olsaydı temiz içeriği nedeniyle kendisini gözüm kapalı tavsiye ederdim ancak, ürünün tedariki mümkün gözükmüyor.

skinfood honey moisture gel nemlendirici: nötr düşünceler beslediğim bir ürün. Kullandığım süre boyunca; nemlendirmesi bence tek başına tüm cilt bakımı için yeterli olmamakla birlikte makyaj altına baz olarak güzel bir zemin hazırlamaya yardımcı oldu. cildin pul pul görünümünü almak konusunda da fena bir ürün değil. Kötü özelliği ise; hızlı emilmesine rağmen ciltte uzunca bir süre yapış yapış bir his bırakması diyebilirim. kardeşim güney kore seyahati sırasında getirmişti o yüzden güncel fiyatını pek bilmiyorum ama illa jel kıvamında bir nemlendirici kullanmak isterseniz aynı formdaki missha premium aloe soothing jel çok daha güzel, hızlı emilen ve yapış yapış his bırakmayan bir ürün. bu ürünü tekrar satın almayı düşünmediğim gibi, sivilce yapmamasının bende şans eseri olduğuna inandığım için kimseye tavsiye de etmiyorum.

bioderma sebium mat control nemlendirici 30 ml.: süslü sözlükteki bir arkadaşımın hediyesi olan deneme boyunu bitirdim ama fotoğraflayamadım çünkü spor salonunda son gıdımını sıkarken elimden fırladı ve banyo tarafına doğru bilinmezliğe yol aldı. ambalajını bir daha bulamadım. sadede gelirsem, çok ama çok memnun kaldığım bir nemlendirici oldu. hem hızlı emiliyor, hem gerçekten yağlı olan t bölgemde bile yağlanmayı geciktirdi, duru ve mat bir görüntü sağladı. içeriği de temiz. elimdeki tüm nemlendiriciler biterse ve dermokozmetik bir nemlendirici arayışına girersem kesinlikle bu ürünü alacağım. çok beğendim, yağlı veya yağlıya dönük karma ciltli hanımefendilere tavsiye ederim.

yves rocher white botanical 7 in 1 spf 25 bb krem: bu ürünü pure beauty bulgarian rose bb krem’in daha pahalı ve daha az sivilce yapan bir muadili olarak tanımlayabilirim. ambalajı ürünü son damlasına kadar kullanmaya müsaade edecek şekilde pompalı olduğu için de çok sevdim. gri alt tonlu bb kremlerden hoşlanıyorsanız bu ürünle iyi anlaşabilirsiniz; çünkü sürüldükten bir süre sonra ciltle güzel bütünleşiyor ve çok az olmamakla beraber ıslak ve satin bir bitiriş sunuyor. ciltte bazsız 5-6 saat kadar yamalanmadan-uçmadan duruyor. bence hem fiyat hem de performans olarak bir benzeri olan missha perfect cover bb kreme göre daha aydınlık bir görüntü veriyor ve dediğim gibi yaklaşık 8-9 ay boyunca bende sivilceye neden olmadı. spf 25 içermesi de güzel ancak yazın tek başına yeterli olmayacağı için kışın kullanıma daha uygun bir ürün kendisi.  doğum günü kampanyamın olduğu mayıs ayında yeniden satın almayı düşündüğüm ve tavsiye edebileceğim bir ürün kendisi.

olival ölmez otu yağlı yüz peelingi: piyasadan kalkmak üzereyken tanesi 5-6 tl olacak şekilde aldığım bir üründü ve aslında yüzümde olmasa da boyun/dekolte bölgemde memnun kaldığım bir ürün oldu. olival’in ölmez otu içeren tüm serisi aynı keskinlikte kokuyor, beni rahatsız etmedi ama o kokudan hoşlanmıyorsanız bu üründen de hoşlanmazsınız diye tahmin ediyorum. Bu peelingin kullanımdan 2-3 saat sonra alın bölgesini yağlandırma özelliği olduğu için boyun-dekolte bölgemde kullandım ve bu şekilde daha canlı ve parlak bir cilt yaratmak konusunda yüze göre bu bölgemde daha iyi çalıştı diyebilirim. cildi kurutmuyor, tam tersine nemli bir his bırakıyor ama bence yine de yüzde kullanmak için iyi bir peeling değil. elimdeki diğer ürünü bitirdikten sonra yeniden satın almayı düşünmüyorum. (hoş, düşünsem de ürün piyasada yok zaten)

rival de loop active kohl peeling: piyasadan kalkmış olan ve benim elime takasla geçen bir üründü. yüzümü fazla kuruttuğu için ve bir iki tane ufak tefek de olsa sivilceye yol açtığı için vücudumda ve ayaklarımda kullanarak bitirdim. tanecikleri biraz iri ve ürün peeling olmak için biraz az yoğundu. yeni versiyonunu isana’dan almayı düşünmediğim ve tavsiye etmeyeceğim bir ürün oldu.

arko nem soft touch nemlendirici krem: uygun fiyatlı, hızlı emilen, yağlı his bırakmayan zorda kalındığında yüz için dahi kullanılabilen güzel bir nemlendirici krem. şu an yaz mevsimine girdiğimiz için yerine neutrogena’nın spf 25 içeren visibly renew esneklik sağlayan el kremini kullanıyorum ancak bu ürün bittiğinde uygun fiyatlı oluşuyla indirimde kesinlikle satın alacağım bir el kremidir kendisi. memnunum, tavsiye ederim.

naturalove makyaj süngeri: BİM’e geldiği zaman almıştım, memnun kaldığım bir sünger oldu. çabuk yıpranması haricinde, çünkü kendisini haftanın en az 4 günü her gün kullanmak suretiyle 1,5 ay kadar kullanabildim, herhangi bir sorunu yok. 8 tl gibi bir fiyatı var ve bu fiyata güzel bir performans sergiliyor. suda güzel şişiyor, ürünü iyi dağıtıyor, iz bırakmıyor. ürün emme miktarı biraz fazla ancak ben bunu öncelikli olarak sorun etmiyorum. şu an ikinci süngeri kullanmaya geçtim. denk gelirsem yine satın alabilirim ve tavsiye de ederim.

molped ultra hijyenik ped – 24’lü gece: hangi ürün olduğunu hatırlamasam da bir ürünün yanında hediye olarak gelmişti. İyi ki para verip almamışım diyorum. resmen plastik. cildimi fazlasıyla tahriş etti. bir daha asla satın almayı düşünmüyorum ve kimseye de tavsiye etmiyorum.

sabunlar: eyüp sabri tuncer bodrum mandalinası sıvı sabun, mehmet aydın anatolia daphne bademli zeytinyağlı sabun ve dove shea butter nemlendirici sabun. her birinden ayrı ayrı memnunum; gerek vücut gerek el- yüz temizliğinde gerekse fırçalarımı sertleştirmeden yıkamak ve derinlemesine temizlemek için her birini kullanmaya devam ederim. eyüp sabri tuncer ve dove zaten favori sabunlarım arasındaydı mehmet aydın anatolia daphne bademli sabunu ilk kez kullandım ve çok beğendim, tavsiye ederim.

maskeler: bee beauty pürüzsüzleştirici sleep mask ve life brand tek kullanımlık maskeler. Bee bauty maskenin performansından hiç hoşlanmadığım için diğer maskeler ise sadece kanada’da satıldığı için tekrar satın almayacağım ve kullanmayacağım maskeler. Ancak şöyle bir şey diyebilirim imkanınız varsa kanada’daki shoppers drugstore marketlerde satılan life brand maskeleri mutlaka deneyin. Temiz içerikli ve gerçekten etkili kağıt maskeler, tavsiye ederim. bee beauty sleep mask ise benim için ilk birkaç kullanımda etki eden sonrasında ise etkisiz elaman olarak görev yapan bir maske, sevmedim. sözlükte ünü yayıldığı zamanlar kendisini satın almak için gaza geldiğimi kabul ediyorum ancak dediğim gibi bende etkisiz eleman olarak çalıştı, ürünü zorlukla bitirdim bir kez daha satın almayı düşünmüyorum.

kozmetik sarf malzemeleri: mendiva yasemin kokulu ıslak temizleme mendili (1 paket), yumak kare makyaj temizleme pamuğu (1 paket), sleepy makyaj temizleme mendili (1 paket), mumuso makyaj temizleme mendili (1 paket), stopever lady comfort ısıtıcı ped (1 paket), cettua spot clear patch (1 paket).

skinfood honey moisture jel nemlendirici

tanım: çok uzun sürede, cildimin nem ihtiyacı olan her bölgesinde denediğim ve sonuç olarak nötr düşünceler beslediğim bir nemlendiricidir.

kullandığım süre boyunca ki bu süreyi yaklaşık 1 yıl olarak kabul edebiliriz; nemlendirmesi bence tek başına tüm cilt bakımı için yeterli olmamakla birlikte makyaj altına baz olarak güzel bir zemin hazırlamaya yardımcı oldu. cildin pul pul görünümünü almak konusunda da fena bir ürün değil. 

olumsuz diye nitelendirebileceğim özelliği hızlı emilmesine rağmen ciltte uzunca bir süre yapış yapış bir his bırakması. bu yapış yapışlık sebebiyle sanki cildinizde bir bulaşıklık hissiyatı oluyor ve kirli hissediyorsunuz. nitekim bu ürünü kullandıktan sonra da kese yaptığınızda oldukça fazla soyulma gözlemleyebiliyorsunuz ki ben bu hissiyatı hiç sevmedim. hatta bence bu özelliği sebebiyle sivilce yapması çok muhtemel bir ürün ki bende sivilce yapmamasının şans eseri olduğunu düşünüyorum.

sonuç olarak ben bu ürünü yeniden satın almayı düşünmüyorum ve sizlere de tavsiye etmiyorum. yaz aylarında veya herhangi bir sebeple mutlaka jel kıvamında bir nemlendirici kullanmak isterseniz aynı formdaki missha premium aloe soothing jeli tavsiye edebilirim çünkü bu ürün çok daha hızlı emilen ve yapış yapış his bırakmayan ayrıca da yanık vb. durumlara iyi gelen bir nemlendirici olduğu için daha tercih edilebilir derim.

missha m perfect bb deep cleansing oil makyaj temizleme yağı

tanım: yves rocher pure camille oil makyaj temizleme yağı ile neredeyse birebir aynı performansta temizleme gücüne sahip olan ama yves rocher’in yaklaşık beş altı katı fiyatına satılan ve ona göre daha kötü bir içeriğe sahip olan makyaj temizleme yağıdır.

deneme boyu bir setin içerisinde almıştım ve 30 ml. boyutundaki ürün bana yaklaşık 20-30 kullanımlık imkan tanıdı; bu bakımdan bereketli bir ürün diyebilirim. içeriği hakkında cosdna'dan yaptığım araştırmadan sonra pek temiz olduğunu düşünmedim açıkçası, içeriğinde bol miktarda paraben içerdiğini fark etmemle üründen soğudum. ayrıca yüzde durmasa ve su ile temas ettiğinde hemen süt gibi bir kıvam alıp akışkanlığı artsa da uzun vadede hassas ciltler için sivilce problemine neden olabilir gibime geldi.

sonuç olarak;  benzer içeriğe rağmen fiyat farkı dolayısıyla yves rocher’le yoluma devam etmeyi planlıyordum. yves rocher'in içeriğine yine aynı siteden baktığımda daha temiz olduğunu gördüğüm için yoluma kesin olarak yves rocher ile devam etmeyi planlıyorum.

revox kalıntı giderici - arındırıcı şampuan

tanım: yaz boyunca hiç kullanmadığım ve kışın da haftada bir kez ya da 10 günde bir kez kullandığım için neredeyse bir senede biten, kalıntı giderme ve saç derisini temizleme vaadini yerine fazlasıyla getiren bereketli bir drugstore bir şampuandır.

öncelikle "kalıntı giderme" gibi bir vaat duyduğunuzda şampuanın içeriğinin temiz olmasını bekliyor olabilirsiniz ama bu şampuanın içeriği çok iyi değil. klasik bir arındırma şampuanı olduğu için içerik listesinde ikinci sırada sülfat geliyor. kokusu güzel, rengi berrak bir ürün. iyi temizliyor ve saçları arındırma etkisi gerçekten fazlaca var. ama olur da üst üste kullanma gafletinde bulunursanız saç derisini çok fazla kurutuyor. saçı kurutmadan arındırma görevini yerine getirebilmesi için haftada bir kez tek sefer fındık büyüklüğünde bir parça ürünü ıslak saça yedirmeniz, iyice köpürtmeniz ve güzelce durulamanız gerekiyor. bir diğer önemli husus ise bu şampuanı kullandıktan sonra 24 saat bouyunca saçınıza ıslak ya da kuru herhangi başka bir şekillendirme ürünü, temizleyici, sprey vb. kullanmamanız gerekiyor. bu şekilde kullanım ile saç derisini çok rahatlattığı ve temizlik hissiyatı verdiği, iyi temizlenen saçların ise hacim kazandığı doğrudur, tecrübeyle sabittir.

şu sırada piyasada pek fazla göremiyorum ama bazı internet sitelerinde 15-40 tl fiyat aralığında satışı bulunmakta. çok sık saç şekillendiricisi kullanıyorsanız ya da "no poo" akımını takip edip tek seferlik iyi temizleyen bir şampuana ihtiyacınız varsa bu ürünü tavsiye edebilirim.

isana dökülme karşıtı kafeinli şampuan

tanım: aslında erkekler için üretilmiş olan saç dökülmesini engellemenin yanı sıra saç uzama süresini kısaltmayı vadeden, pek de temiz içerikli olmayan ve çok değişik (menthol ile jelibon arası bir şey) kokan bir drugstore şampuandır.

aslında temiz içerikli olmadığını bildiğim halde ve erkekler için üretilmiş bir şampuan olmasına rağmen aynı serinin toniğinden "hacim verme" hususunda çok memnun kalınca, bir de indirimli olarak 12 tl gibi bir fiyatla bulunca kendisini denemek için satın almıştım. hacim vermesi haricinde pek bir beklentim olmasa da beni gerçekten memnun eden bir şampuan oldu. 

ürünü satın almak isteyenler için öncelikle belirtmem gerekir ki yapısı biraz yoğun ve rengi de neredeyse kobalt mavisi. içeriğindeki yoğun sülfat nedeniyle güzel köpürüyor, iyi temizliyor.  saçınızdan gırç sesini rahatlıkla duyabiliyorsunuz ki bu ses benim "iyi temizlemeye" dair bir numaralı göstergemdir. naneyle karışık jelibon gibi bir şeyler kokuyor. bu koku beni rahatsız etmedi ancak parfüm alerjisi olan bir kişiyi rahatsız edebilme potansiyeli yüksek. o yüzden en azından deneme imkanınız olmasa bile koklamadan almayın derim. ürün saçlarımdaki dökülmeyi azaltmadı ya da tamamen durdurmadı ama aynı seriye ait tonikle beraber kullanıldığında gözle görülür bir hacim verdi saçlarıma. uzun süreli kullanımda saçlarımı biraz kuruttuğu için kullanım sıklığını gün aşırıdan üç günde bir yıkama şeklinde değiştirdim ve dove lavanta ve biberiye özlü nemlendirici etkili şampuan ile dönüşümlü kullandım. bu şekilde saç derimi aşırı kurutmasını önleyebildim.

sonuç olarak; yağlanma ve hacimsizlik sorunundan muzdarip hanımefendilere/beyefendilere indirimli fiyatıyla ve nemlendirici bir şampuan/saç kremiyle desteklemek suretiyle kullanımını önerebileceğim bir şampuandır kendisi. bende kepek problemine de yol açmadı. özetle, kendisine bir şans verilebileceği görüşündeyim.

maybelline instant age rewind eraser kapatıcı

tanım: kelimenin tam anlamıyla nefret ettiğim kapatıcı!

asında bu ürünü sevenler çok seviyor sevmeyenler ise hiç sevmiyor ve ben iki tarafta da bulunmuş biri olarak neden nefret ettiğimi kısaca açıklayayım: göz altında çok uzun süre boyunca tedavi edilemeyecek milialara sebep oluyor ve bunu kısa vadede anlamanız mümkün olmuyor ne yazık ki.

ürünü ilk olarak 2017 yılında yaz aylarında almıştım ve sivilce yapma ihtimaline karşı ucundaki süngeri çıkararak kullandım. inceliği, ince yapısına rağmen tam kapatıcı olması, "light" renginin cildime tamı tamına uyması ve ciltle bütünleşmesi, aydınlatıcılığı vs. her şey çok güzel ve ilk kullanımlarda gerçekten kendisine bayılmıştım. üründen bir tüm bitirip ikincisini satın aldığımda, kullanmaya başladıktan 2 hafta sonra kullandığım bölgelerde sivilce yapmaya başladığını fark ettim. dediğim gibi sivilce yapmaması adına  süngerini çıkararak kullanıyordum. bir aya kalmadı sivilceler devam ettiği gibi göz altımda da yağ bezesine benzer beyaz lekeler çıktı. sonra dedim bari bir iki tık ufak tefek leke kapatmak için kullanayım, göz altıma sürmeyeyim. yine o beyaz lekeler ve bildiğiniz ağrılı tek tük sivilceler yüzümde de çıkmaya devam etti.

sonuç: normalde de regl öncesi dönem hariç pek sivilce çıkarmamama rağmen, resmen güzelim cildimi bu ürün tek başına mahvetti. bu kapatıcıyı bıraktığım günden sonra yaklaşık 2-3 ayda toparladı cildim. bu ürünü bıraktığımdan bu yana ki neredeyse 1 sene oldu, düzenli diyebileceğim şekilde wet n wild photo focus kapatıcı kullanıyorum, kendisinden bir tüp bitirdim ve hatta ikinci tüpü de bitirmek üzereyim, asla tek bir sivilce ya da lekeye neden olmadı. ben bu ürünle maybelline kapatıcılardan elimi eteğimi çektiğim için maybelline fit me denemekten dahi korkar hale geldim, öyle ifade edeyim. asla ve asla tavsiye etmiyorum.

tangle teezer saç açıcı tarak

tanım: ıslak kullanıma rağmen saçları kırmadığını ya da daha az kırdığını gözlemlediğim, fiyatı biraz pahalı olan ancak bir kez alındığında neredeyse ömürlük kullanım imkanı tanıyan, fiyat/performans oranı yüksek taraktır. 

ürün ile ilgili yorum yapmadan önce saç tipimi bir kez daha kısaca belirteyim: saçlarım ince telli, dipleri yağlı, uca doğru kuruyan nitelikte ve bu tarağı ilk keşfettiğim sıralar saçlarımın uçlarında perma vardı. ilk önce ürünün saç uçlarımda perma varkenki performansından bahsedeyim: haftada bir ya da iki kez duştan sonra hafif nemli saçımı uygulayıp saçlarımı sonrasında köpüklüyordum. saçım normal tarakla taradığım zamanlara göre tangle teezer kullandığımda daha az elektrikleniyordu. dolaşıkları kolayca açtığı için saç dökülmesi ve kırılması daha az oluyordu ve ürünün deneyimlediğim en değişik özelliği, düzenli kullanımda saçlarımı parlatması oldu.

saçlarımı kısa ve küt kestirdiğimde ise uçlarındaki perma gittiği için hafif dalgalı ve daha düz saçlarımla da ürünü kullandım. şekillendirici herhangi bir ürün kullanmasam bile bu ürünü kullandığımda saçlarım parlamaya devam etti. ayrıca normal şekilde saçlarımı hafif ısı kullanarak ve bu tarakla kuruttuğumda fönlüden hallice bir görünümü kolaylıkla elde edebiliyorum. 

sonuç olarak; ben bu ürünün yüksek de olsa fiyatını hak eden bir ürün olduğunu düşünüyorum. bir tane tarak alacaksanız bunu alın senelerce kullanın derim ve kendisini gönül rahatlığıyla tavsiye ederim. bu arada seyahat boyu küçük ürün tercih ederseniz elde tutuşu daha kolay oluyor. saçlarınız çok gür ve kabarıksa büyük olanı tercih etmenizde fayda olacaktır çünkü bu şekilde saçları olan bir arkadaşımdan öğrendiğim kadarıyla küçük olan bu tür saçlarda yetersiz kalıyor.

kahverengi gözler için göz makyajı önerilerim

her gün muhakkak renkli bir far kullanarak makyaj yapan orta kahvelikte gözlere sahip biri olarak yorum yapmam gerekirse göz makyajı için yorumlarım kısaca şöyle efendim. makyaj yaparken cildin genel renk alt tonuna göre karar vermek doğru bir yaklaşım yani genel olarak sıcak alt tonluysanız kahveler, yeşiller, turuncular şeftaliler; soğuk alt tonluysanız maviler, mürdümler, pembeler ve griler daha çok yakışır. ancak ben deneme yanılma yoluyla her türlü rengi kendime yakıştırabildiğime inanıyorum. iddialı renkler için geçiş tonu olarak kullanmaya dikkat ettiklerim çok özetle şöyle:

- yeşillerde koyu yeşilleri ya da haki tonlarını kullanmaya dikkat edip şeftali tonları ile geçiş yapıyorum. koyu yeşil kullandığımda geçiş rengi olarak çok koyu kahvelerden kaçınıyorum. mac club muadili wet n wild farın yeşil yansımalarını kullanmak istersem mesela önce çok iyi dağıtarak bu farı tüm göz kapağıma uyguluyorum sonra ıslatılmış fırça ile göz kapağımın ortasına bir kat daha dağıtmadan geçiyorum.

- mavi farda mümkünse lacivert kullanıyorum. iddialı ve parlak mavilerde muhakkak sıcak bir kahve ile geçiş yapıyorum. ben şahsım adına bir tek bebek mavisi fardan kaçınıyorum, çünkü bu ton bir mavi bende uzaylıdan hallice bir görüntü yaratıyor ne yazık ki. ayrıca kahverengi ya da uçuk şeftali dümdüz sürülmüş bir far ve kahverengi göz kalemi ile parlak renkteki mavi rimelin de çok modern durduğunu düşünüyorum.

- iddialı pembelerde genellikle şeftali ya da turuncu tonları ile geçiş yapıyorum ya da uçuk pembeleri göz kapağında kullanıp katlanma bölgesi ve gölgelendirme renklerinde daha koyu ve mat pembe farları tercih ediyorum. ağlamış gibi görünmemek için de alt göz pınarlarıma ve göz içine muhakkak ten rengi göz kalemi geçiyorum. çok modern bir görüntü için pembe far kullandığınızda fümeye yakın gri renkte bir kalemi üst kirpik diplerinizde kullanabilirsiniz.

- gri kullanmakta en zorlandığım renk, mümkünse maviye dönmeyen ve hafif metalik etkili/ışıltılı gri farlar seçiyorum. gri far kullanacaksam göz kapağımı çok iyi nötrlemem gerekiyor çünkü gri far bebek mavisine dönüştüğü anda facia oluyor yine. metalik grileri göz kapağımın tümüne iyice yaydığımda ya soğuk bir pembe ya da biraz daha turuncuğu yoğun mat bir şeftali far ile geçiş yapıyorum. kirpik dibine incecik siyah kalem geçmez isem yine uzaylı görüntüsü oluyor, bu adımı atlamıyorum.

- şeftaliler, sıcak kahveler, bakırlar, kızıllar, mürdüm ve hatta morlar göz makyajında en sevdiğim renkler. iddiasız dümdüz bir far bile kullansam genellikle acı kahve ya da siyah bir kalem çekip dağıtıyorum. bolca rimelle tek tek ayrılmış kirpikler ve dumanlı efekt verilmiş göz makyajı ile muhakkak iltifat alıyorum.

bütün önerilerime ekleyeceğim ortak not şu olabilir: güzel ve cildinizi sağlıklı gösteren bir bronzer kullanın ve göz makyajınızı soğuk renklerde tercih ettiyseniz bronzeri mümkün olduğunca doğal tutmaya bakın. sıcak renklerde far kullandıysanız allığınızı da sıcak renklerde (şeftali ya da bronz) seçin. aynı şekilde soğuk tonlarda far kullandıysanız da allığınız pembe ya da mürdüm tonlarında kullanın. rujda hep nude tercih eden biri olduğum için bu konuda çok fazla önerim yok. kısacası her tonda farı kullanım için önceden kolunuzda bir deneme yapın, renk uyuşması gözünüze zevkli geliyorsa bence göz makyajında kullanılabilir. benim bu zamana kadarki en çok yakıştırdığım en kullanılabilir bulduğum uygulamalar bu şekilde, biraz uzun bir postla da olsa paylaşmak istedim, işinize yaramasını umuyorum.

catrice sun glow matt bronzer

dolar kuru malumken ve the balm markasının türkiye'den çekileceği söylentileri yaygınlaşmışken, markada sevdiğim ürünlerin muadili olabilecek nitelikte en uygun fiyatlı makyaj ürünlerini arayıp bulmaya çalışıyorum. bunun için de belki bir the balm desert kontür pudrası muadili bulamam ama yine de güzel bir ürün bulabilirim umuduyla, genellikle ürünlerinden çok memnun olduğum catrice'e bir bakayım dedim ve bingo! çok güzel bir bronzer keşfettim. 

olumlu özellikleri: mat oluşu, benim satın almış olduğum "030 medium bronze" renginin yüzde tüp patlamış efekti vermemesi, suya dayanıklı ibaresi olması ve belki de bu sebeple yüzden kolayca uçup gitmemesi, iyi dağılması, indirimsiz 25 tl (belki küsur) fiyatıyla gayet makul fiyat/performans oranına sahip bir ürün olması.

olumsuz özellikleri: sadece iki renginin bulunması ki bu çok beyaz tenler için uygun bir rengi olmaması anlamına geliyor. yine de benim gibi açık buğday tenliyseniz ve nötr alt tona sahipseniz "030 medium bronze" rengi yüzünüzde en azından yazın çok kötü durmayacaktır diye tahmin ediyorum. "020 deep bronze" rengi biraz daha koyu tenli hanımefendilere yönelik olarak tasarlanmış, içerisinde biraz daha fazla turunculuk içerdiği için kontür gibi uygulanmaya müsait olmayan bir ürün. bu bence olumsuz bir özellik değil ama ürünü kontür pudrası gibi kullanmak isteyen hanımefendiler için 020 renginin fazla turuncu kalacağını da belirtmek isterim.

sonuç: the balm desert'e muadil kabul edilebilecek renk ve özgünlükte bir ürün değil ama kendi başına çok güzel bir bronzer olduğu kanaatindeyim. tavsiye edebilirim.

the balm desert kontür pudrası / allık

tanım: neden "kontür allığı" şeklinde bir isim verdiklerini ilk başlarda pek anlayamasanız da uzun süreli kullanım sonrası çok yönlü işlevini fark edebileceğiniz, drugstore bronzer/allık/kontür ürünleri arasında çok uygun fiyatlı sayılmasa da (indirimde 45 tl civarı) fiyat/performans açısından kesinlikle, üst seviyelerde yer alan, az derecede tozutan bereketli bir allıktır.

şahsım için yorum yapmam gerekirse; the balm'ın çıkarmış olduğu en iyi ve en muadilsiz, özgün üründür. benim gibi açık buğday tenliyseniz kontür rengi olarak da kullanmanızı tavsiye edebileceğim, yamalanmayan, parçalanmayan, yüzde tüp patlamış etkisi vermeyen ve tam tersi çok doğal duran, pigmenti tam ayarında güzel bir kontür pudrası/bronzer/allıktır.

içerisinde çok hafif ışıltı var ama kontür işlemi için kullanmanıza engel değil, iyi dağıtıldığında neredeyse mat görüntü veren çok işlevli bir ürün; tek başına allık, bronzer, kontür ve hatta katlanma bölgesi için geçiş rengi olarak da kullanılabiliyor. bu nedenle tanımda bahsetmiş olduğum şekilde kesinlikle fiyat/performans ürünü olduğunu düşünüyorum.

her güzelin bir kusuru var ki gramajı diğer the balm ürünlerine göre biraz az ve son zamlardan sonra asla "uygun fiyatlı" denebilecek ürünler arasında sayılmıyor kendileri. yine de tek bir ürünüm olsun, çok işlevli olsun derseniz bu ürünü kesinlikle tavsiye ederim.

deborah milano love my lashes volume maskara

tanım: deborah 24ore volume extra black maskara'nın yakın bir muadili olan ama onun kadar hacim vermeyen drugstore maskaralar arasında deneyimlediğim kadarıyla "tercih edilebilir" nitelikte fiyat/performans oranı olan ve essence i love crazy volume maskara'nın dökülme yapmayan muadili olarak kabul edebileceğimiz bir maskaradır.

maskarayı yorumlamadan önce bir kez daha belirteyim: kirpiklerim nispeten yoğun, düz, orta uzunlukta ve açık renkliler. bir maskaradan beklentim, topaklanmaması ve hacim vermesi, mümkün olduğunca dökülme yapmaması.

olumlu özellikleri: siyahlığının yoğun olması, deborah 24 ore volume extra black maskara kadar olmasa da iyi denebilecek kadar hacim vermesi, uzatması ve kıvırması, ilk açıldığında bile aşırı sıvı olmayan kıvamı bakımından normal bir maskaraya göre bir tık iyi olması, waterproof olmamasına rağmen akmıyor olması, gözden kolaylıkla temizlenebiliyor olması, indirimli olarak 25-30 tl fiyat aralığında satılıyor olması ve fiyat/performans oranının iyi olması. bu zamana kadar denediğim maskaralar içerisinde, kirpiklere verdiği etki bakımından en çok essence i love crazy volume maskara'ya benziyor diyebilirim. bu maskara essence gibi dökülme yapmıyor bu bakımdan da essence'e göre daha tercih edilebilir bir ürün olduğunu söyleyebilirim.

olumsuz özellikleri: fırçasının çok büyük olması. fırçasının bu özelliği sebebiyle ürünü dikkatli kullanmazsanız göz kapaklarına leke bırakabiliyor. bir de ben şahsen hem bu kadar tombul hem de kıl fırçaları sevmiyorum, o yüzden bu fırçayla mesafeliyim. Bir diğer olumsuz özelliği ise watsons boykotunda olanlar için markanın kolay kolay her yerde bulunmaması diyebilirim. deborah milano markası, italyan bir diğer kozmetik markası olan "pupa milano"nun satıldığı ufak çaplı kozmetik dükkanlarında satılıyor ve bazen hepsiburada, gittigidiyor vb. alışveriş sitelerinde de bulunabiliyor ancak diğer drugstore markalar kadar yaygın bir satış ağına sahip değil.

sonuç olarak: indirimde ve denk gelinirse drugstore maskaralar arasında tercih edilebilecek bir maskara olmakla beraber aynı markanın "24ore volume extra black" maskarası yanında tercih edilmeyecek maskaradır. essence i love crazy volume maskara'yı seviyorsanız ve bu maskaranın dökülme probleminden şikayetçiyseniz de bu maskaraya bakabilirsiniz diyebilirim.

deborah milano 24 ore volume maskara (extra black)

tanım: benim kullandığım diğer avon, maybelline, max factor ve l'oreal markalarına ait maskaralar içerisinde yani özetle drugstore'dan deneyimlediğim onlarca maskara içerisinde en sevdiğim ve indirimde denk gelirsem muhakkak ikincisini de alıp yedeklediğim; hayatımda kullandığım en güzel maskaradır. kirpik tipi bana benzeyen kime tavsiye ettiysem de muhakkak hayır duasını almışımdır. marka türkiye'den çekilirse italya'ya giden kim varsa bu markadan siparişlerimi getirmesi için kendisini feci surette darlarım, o derece sevdiğim bir maskara olur kendileri.😄

maskaradan bahsetmeden önce kirpik tipimden ve bir maskaradan bekletimden kısaca bahsedeyim. kirpiklerim nispeten yoğun, düz, orta uzunlukta ve açık renkliler. bir maskaradan beklentim, topaklanmaması ve hacim vermesi, mümkün olduğunca dökülme yapmaması.

İndirimde 28 tl'ye bulunabilen, indirimsiz fiyatıyla da 50 tl civarında satışa sunulan bu maskara asla topaklanmıyor, dökülme yapmıyor, simsiyah, upuzun ve kirpik kıvırıcı kullanmama rağmen kıvrık kirpikler yaratmakla beraber tek katta bile kaşıma değen yoğun kirpik görüntüsü oluşturacak kadar hacim veriyor. insanlar ilk kullandığımda takma kirpik mi yaptırdın diyorlardı, artık günlük olarak bile kullandığım maskara bu olduğu için sormuyorlar. kime tavsiye ettiysem çok memnun kaldı gerçekten, hiç şikayet edenini duymadım.

maskaranın benim kirpiklerimde tek kat uygulanmış şeklini "tost makinesiyle çektiğim fotoğraf" yoluyla da olsa şöyle paylaşayım:

maskaranın "o kadar kusur kadı kızında da olur" dedirtecek cinsten tek bir sorunu var, waterproof olmamasına rağmen kirpikten biraz zor çıkıyor. ancak benim için hiç önemli değil, kirpiklerim dökülmüyor çünkü, sadece zor çıkıyor. bloggerlar/youtuberlar kendisini keşfedip de övmesinler diye dua ediyorum. mazallah hem stok kıtlığı yaşamaktan hem de fiyatının artmasından baya korkuyorum. maskara konusunda aradığımı buldum çünkü, budur!

edit: benim gibi watsons boykotu yapanlar için maskaranın tedariki hususunda bir bilgilendirme yapayım: italyan bir diğer kozmetik markası olan "pupa milano"nun satıldığı ufak çaplı kozmetik dükkanlarında genellikle deborah markası da satılıyor ve bazen hepsiburada, gittigidiyor vb. alışveriş sitelerinde de bu maskara hem de indirimli olarak bulunuyor.

ufak çaplı sadeleşme hareketim: kapsül gardrop oluşturma çabalarım

tanım: ilk kez 2017 yılı aralık ayı başında kış sezonu için oluşturmaya çalıştığım, ancak ilk sefer olduğu için kapsamını biraz geniş tuttuğum, 2018 yılı boyunca iki kez daha az parça kullanarak oluşturmaya devam ettiğim ve 2019 yılı mart ayı sonuna doğru ilkbahar için çok daha az ürünle hazırlamaya çalışacağım; hayatı, en azından giyinmekle ilgili kararları inanılmaz kolaylaştıran ufak çaplı ancak etkisi büyük minimalist akıma ait bir gardrop düzenleme biçimi.

minimalizm ile ilgili daha fazla şey okumaya başladığımdan bu yana aklımda hep bir kapsül gardrop oluşturma fikri vardı ancak o kadar fazla kıyafet alışverişim ve yeni aldığım vermeye kıyamadığım giyim ürünü vardı ki bana içlerinden 30-35 parça seçmek zulüm geliyordu. gardrobumu temizlediğim bir gün etiketi üzerinde olan ve henüz giymediğim, bedenime göre büyük ya da küçük gelen çok fazla kıyafetin olduğunu ancak benim her gün iş hayatının da etkisiyle aslında benzer kıyafetleri giydiğimi fark etmemle bu işe başlamaya karar vermem bir oldu. Sonuç olarak 2017 yılı aralık ayında ilk kez 45-50 parça civarı ürün seçmeye ve 3 buçuk dört ay boyunca bu ürünleri kullanmaya (yani kendi anlayışıma göre birazcık esnek bir kapsül gardrop oluşturmaya) karar verdim. 

ilk kapsül gardrop deneyimim sonrasında 4 ay boyunca kapsül gardrobuma dahil ettiğim ama hala bir ya da iki kez kullandığım bir çok ürünün olduğunu fark ettim ve sonraki sezonlar için hazırlayacağım kapsül gardrobu 35-40 temel parçadan oluşturmaya karar verdim. 2019 yılı mart ayı sonunda hazırlayacağım baharlık kapsül gardrop için de sayıyı biraz daha azaltmaya çalışacağım ama benim için 35-40 arası temel giyim parçası esnek bir kapsül gardrop için ideal sanıyorum, kendimi çok fazla sıkıştırmayı düşünmüyorum.

2017 yılı sonunda yapmaya çalıştığım ilk kapsül gardropla ilgili uygulama aşamalarımı kısaca anlatarak bu bahar bahar için kapsül gardrop hazırlama ihtiyacında/düşüncesinde olan okuyucularım için faydalı olmaya çalışacağım.

öncelikle bu iş için gardropta esaslı bir temizlik yapmak ve bir miktar depolama alanı açmak şart. depolama alanınız yoksa bence işinizi görecek ebatlarda hurç ya da büyük plastik erzak saklama kolilerinden de yardım alabilirsiniz. kapsül gardrobunuzda sadece seçtiğiniz ürünlerin olması, giymemeye karar verdiğiniz ürünlerin gözünüzün önünde olmaması psikolojik açıdan önemli. velhasılı kelam, uzunca süren bir temizlikten sonra, giyilmeyecek durumda olan şeyleri kızılay'ın giysi kutularına atmak üzere ayırdım. kalan yeni/yeniye yakın ya da en azından giyilebilecek kadar iyi durumdaki ürünlerimi de üçe ayırdım: elden çıkarılacak ya da satılacaklar, bu kış giyilecekler ve bu kış giyilmemek üzere kaldırılacaklar. 

elden çıkarılacaklarla ilgili işlemleri de o hafta içerisinde hallettim, ikinci el hesabıma yükledim, tarz2.com'a gönderdim, aileme arkadaşlarıma verdim vs.; bir şekilde elimde tutmak istemediğim tüm parçalardan kurtuldum. bu kış dönemi boyunca giyilmemek üzere kaldırılacak olan kıyafetler de beden olarak bana uymayan ya da iş hayatına uyarlayamadığım, ayda yılda bir özel bir yere giderken giymeyi sevdiğim kıyafetlerden ve yazlıklardan oluşuyordu. aralarında özel davetler ya da gece çıkmak için giyilebilecek bir iki tanesini elimin altında tuttum ki zaten bu tarz kıyafetler oluşturulacak kapsül gardroba dahil edilmiyor. bu ürünleri de yazlık, mevsimlik ve kışlık olarak ayırdım ve ayrı ayrı hurçlara/saklama kutularına kaldırdım. hazır elim değmişken tadilat ya da kuru temizleme yapılacak olanların işlemlerini de o hafta içinde hallettim. bu tadilat/temizlik işlemleri bir dahaki sezon hazırlıkları için bana büyük kolaylık sağlamış oldu.

bu işlem de bittikten sonra elimde kalan ürünleri saydım ve değerlendirdim. Aynı tonlarda olan, aynı amaca hizmet eden ya da birbiri yerine kullanılabilecek ürünleri ayırdım ve bu kış giyilmeyecek olanların arasına transfer ettim. sonra düşündüm ama bunun mevsim dengesizliği var, daha ılık, daha sıcak günleri var, mevsimlik olan ürünlerden de bir kaç parça ilave ettim ama onları gardrobumda ayrı bir sepete koydum. 

bütün bu işlemleri yaparken hem günlük hayatta kullanabileceğim hem iş hayatına uyarlayabileceğim ve birbirleri ile kombinleyebileceğim parçalar seçmeye çalıştım. artı çok aşırı desenli veya uçuk parçalar giymek zaten adetim değildir ama daha düz renklerde kıyafetler seçmeye çalıştım. baktım bir tane siyah kumaş bir tane de lacivert kumaş pantolon eksiğim var, o hafta içerisinde gittim, tarzını çok beğendiğim bir butikten kaliteli birer siyah ve lacivert kumaş pantolon aldım. 

sıra geldi en son detaylara. bu seçtiğim kıyafetlerle uyumlu bir kaç parça şal seçip gardrobuma astım. en son sıra ayakkabı seçimine geldi. aslında kapsül gardrop oluştururken ayakkabıları da ana parça sayarak kapsül gardrobunuza dahil ediyorsunuz ama ben bu konuda da ilk denememde gözümü korkutmak istemedim. (kıyafetlere yaptığım yatırımın rahat 10 katını sağlam güzel malzemeden yapılmış ayakkabıya yapmışımdır, bu nedenle içlerinden o kış kullanılacakları seçmek benim için daha zor oldu.) bir taba rengi yüksek topuklu süet bot, bir siyah orta boy topuklu bootie, bir bordo kısaya yakın topuklu casual bot seçtim. bir tane de ne olur ne olmaz siyah deri superga ayakkabımı seçtim ve ayakkabılığa koydum. bunlar da dolabımın +4 parçası oldu. bu şekilde kapsül dolaba geçiş için ilk uygulamamı tamamlamış oldum.

kapsül gardrobumdaki giysileri kombinleyebilmek için de şöyle bir yöntem izledim: tüm giysilerimi ütüledikten sonra genellikle üst-alt şeklinde kombinleyerek asmaya çalıştım. mesela lacivert bir pantolon ütülediysem bir tane de mavi ve eflatun gömlek ütüleyip bunları gardropta yanyana asıyorum. her şeyle giyilebilecek siyah etek, siyah pantolon, beyaz gömlek, kot pantolon vb. gibi ürünleri ise boy sırasına göre gardrobumun en sağına asıyorum, joker parça olarak. bu şekilde aslında kafamdaki temel alt parça üst parça kombinimi oluşturdum. diyelim ki o gün hazırladığım alt-üst kombinin üzerine bir hırka, ceket giyilecek. ya da o gün etek giyeceğim ve çorap gerekiyor. akşamdan kombini çıkarıp üstüne giyilecek olan diğer kıyafeti asıyorum. şal, çorap, kemer, hırka, küpe, toka vs. neyse. böylelikle her gün kafamda hazır olan kombin şablonlarını basit dokunuşlarla rahatlıkla hareketlendirebildim.

ilk kapsül gardrop deneyimimle geçirmiş olduğum 4 aylık kış sezonu ve sonrasında rahatlıkla şunları söyleyebilirim:

• yukarıda da bahsettiğim üzere kıyafet seçme ve bir yere giderken hazırlanma işi günlük 5-6 dakikamı almaya başladı.
• haftada bir kez koyu renkli, iki haftada bir kez de açık renkli çamaşırları yıkayıp ütülüyorum. ev işleri çamaşır ve ütü konusunda baya hafifledi. 
• seyahat için valiz hazırlama sürem maksimum 30 dakikaya indi.
• daha uyumlu ve kendimi rahat hissettiğim kıyafetleri giyebildiğim için kendimi her gün daha iyi hissediyorum. (arada bir günlük yaptığım kombin gözüme çok hareketsiz geldiği zaman bir şalla, bir kolyeyle ya da başka güzel bir aksesuarla canlandırmak çok hoşuma gidiyor. hiç kullanmadığım kolyeleri bile bu sayede kullanabilmeye başladım.
• bu ilk 4 aylık süre içerisinde gardrobumda eksikliğini hissettiğim siyah ve lacivert kumaş pantolon hariç kıyafet alışverişi yapmadım. daha sonraki dönemlerde de ihtiyacım olan bir iki parça ürünü yine ikinci el sitelerinden almaya çalıştım ya da bir iki parça çok kaliteli ve pratik bulduğum giyim ürünü aldım. uzun vadede bütçemde "giyim harcamaları" kaleminde oldukça tasarruf ettim.
• hala çok sevdiğim ancak sadece o kış için giymeyeceğimi düşündüğüm parçaları halihazırda bir kenara ayırıp gözümün önünden kaldırdığım için; bir sezon onları hiç giymediğim için bir sonraki kış sezonunda içlerinden canımın istediği başka şeyleri seçmeye çalıştım. bu süre içerisinde çok fazla yeni kıyafet almamış olmama rağmen . bu da yine bir süre kıyafet almama gerek kalmayacak demektir. Ayrıca seneye bir sene boyunca o kıyafetlerimi görmediğim için para harcamadan sanki yeni ürünler almışım hissiyatı yaşadım.
• hangi marka ürünlerin daha dayanıklı olduğunu test etme imkanım oldu. artık giyim ürünlerini bu şekilde uzun vadeli kullanacağımı düşündüğüm için eksiklerimi daha kaliteli parçalardan seçmeye başladım bu da uzun dönemde kapsül gardrop oluşturma işlemimi kolaylaştırdı diyebilirim. bir sene sonraki kış dönemi için elden çıkarılacaklarım 3 koca çuval dolusu poşetten bir küçük market poşetine kadar düştü. yani gereksiz tüketmedim. yani kullanmayacağım bir şeyi alışveriş çılgınlığı ile evime doldurmadım.

çok uzun bir girdi oldu, okurken biraz yorduysam kusura bakmayın ama ben derdimi ve kendimce bulduğum çözümü ancak anlatabildim. bu girdimin işe yaradığını umarak isteyen herkesin kendi kapsül gardrobuna geçiş sürecinde kolaylıklar diliyorum.

bitenler: şubat 2019

girdiyi okumadan önce uzun içeriğe ve bitirdiğim ürünlere dair genel bilgilendirmede bulunmak istiyorum: bu girdilerimde yer alan bütün ürünleri bir aylık süre içerisinde bitirmiyorum. bir ürünü çok uzun süre kullanmış olsam bile bittiği ayın içerisindeki bitenler yorumlarıma yazıyorum. bu şekilde daha derli toplu bir girdi serisi olur, kendim de sonradan faydalanırım diye düşünüyorum. bu tutumum tüketim çılgınlığı olarak algılansın istemem, tam tersi uzun süredir, bir ürün piyasadan kalkmayacaksa, aşırı indirime girmediyse ya da tamamen bitmediyse yeni ürün satın almıyorum; elimde olan/stoğumdaki ürünlerden kullanıyorum.bitenler girdilerim biraz uzun oluyor ama ben ürünle ilgili detay vermenin daha bilgilendirici olduğu kanaatindeyim, bu yüzden bu yazılarımı okumadan önce sabrınızı rica ediyorum. 😄

isana kuru şampuan: benim için uygun fiyatlı kuru şampuanlar arasında bu ürünün tek rakibi batiste kuru şampuan'dır. ürünün fiyatı 12-18 tl civarı iken çeşitli zamanlarda stoklamıştım zaten, severek kullanmaya devam edeceğim. şu anda bence drugstore kuru şampuanlar arasında en uygun fiyatlı olup en yüksek performans sergileyen, akmayan kokmayan, beyaz kalıntı bırakmayan ürün budur, tavsiye ediyorum.

delia cameleo liquid keratin saç spreyi: sevmekle sevmemek arasında kaldığım bir ürün oldu. nihai kararım ise şu şekilde: az kullanıldığında ve saç uçlarına uygulandığında kısa sürede saçlara güzel bir hacim veren ancak saç diplerinin yağlanmasını hızlandıran bir sprey olduğu için kısa süreli kullanımlar için, mesela gün aşırı saçlarınızı yıkayacaksanız iyi bir ürün olduğunu düşünüyorum. tedariki kolay değil; hepsiburada, gittigidiyor, hobikozmetik gibi alışveriş sitelerinde 22-30 tl arasında bir fiyata bulunabiliyor. kendisinden şikâyetçi değilim ancak en azından elimde bulunan ve aşağı yukarı aynı işlevi gören deniz tuzu spreylerim bitene kadar yeniden satın almayı düşünmüyorum.

xo olivia parfüm ve deodorant: 75. ml hacmindeki parfümü 12,90 tl’den, 150 ml. hacmindeki deodorantı ise 7 tl’den stoklu olarak almıştım. kalıcılığı yüksek olmasa da kokusunu çok sevdiğim ve gün içerisinde sık sık tazeleyerek kullandığım bir ürün oldu. hem deodorantın hem de parfümün yeni paketlerini açtım, kullanmaya devam ediyorum. pudramsı-çiçeksi hafif kokuları seven, elie saab girl of now parfüm'ün uygun fiyatlı benzerini arayan herkese tavsiye edebilirim.

miniso charming jasmin edp (30 ml.): kalıcı olmayan ama kokusunu sevdiğim, çantamda taşıdığım bir parfüm-dü. miniso mini boy parfümlerin fiyatları indirimsiz 30-35 tl’yi gördü. fiyat/performans olarak o kadar edeceğini düşünmediğimden yeniden satın almayı düşünmüyorum.

essence all about matt compact transparan pudra: eskiden sevemediğim bir pudraydı ama takasla elime geçince yeniden şans vereyim istedim ve bu sefer memnun kaldım. matlaştırma işlevini kısa sürelerde iyi yerine getiriyor. göz altında kullanıldığında da kapatıcıyı grileştirmiyor. gerçekten transparan ve ince yapıda olması da güzel. ürünle ilgili tek sıkıntım ambalajının kırılmaya çok müsait olması. sırf ambalajının kötü olması nedeniyle kendisini tekrar satın almayı düşünmüyorum.

mac lip hydratant conditioner: takasla elime geçmişti. oldukça bereketli, güzel nemlendiren bir ürün ancak yorumlardan okuduğum kadarıyla içeriği tertemiz değilmiş. güncel fiyatı olan 90 tl’yi hak edeceğini düşünmüyorum. yeniden satın almam.

makeup academy intense colour rich brown göz kalemi: takas esnasında elime hediye olarak geçmişti. çok sevdiğim yumuşak bir göz kalemi oldu. göz içinden de göz kapağından da akıyor ancak smokey eye yapmak için ideal, yumuşak, kolay dağılan ve tam acı kahve renkte bir kalem. altına far sürerek, üstüne makyaj sabitleyici sprey kullanarak falan akma sorununu azalttım ama tamamen akmasını engelleyemedim. uygun fiyatlı da olsa elimdeki diğer kalemler bitene kadar yeniden satın almayı düşünmüyorum.

eklips latex free kadife dokulu makyaj süngeri: ürünü tanıttığım girdiye de yazdığım üzere bu üründen ciddi ciddi nefret ettim. yine de israf olmasın diye sert falan demeden kullanmaya çalışıyordum ki 10. günde tek tırnak darbesiyle üçe ayrıldı, paramparça oldu. tüm hanımefendilere naçizane uyarım olsun, almayın, aldırmayın. (ürünün indirimsiz fiyatı 17 tl ile benim yerime güzel bir hatay usulü tavuk dürüm menü alın, afiyetle yiyin, daha iyi. gerçekten aklıma bu geldi)

pure beauty super sheer silky touch güneş kremi: kendisi 90. gr ağırlığıyla hayatımda kullandığım en bereketli güneş kremidir. iki seneye yakındır haftanın en az üç günü, aşağıda anlatacağım medikoz sun block güneş kremi ile karıştırarak uyguladım, ancak bitti. içeriği temiz değil, günlük hayatta kullanmak için fazla yağlı ve yüzümde bıraktığı beyaz kalıntılar nedeniyle sevemediğim bir ürün oldu. ancak ürünün koruması gerçekten iyi, hakkını yiyemem. belki tatillerde vücut için kullanmak için daha uygun bir krem olabilir çünkü waterproof özelliği sayesinde ciltte uzun süre de kalıyor bu krem. yüzümde bıraktığı ve uzunca süre gitmeyen beyazlıktan rahatsız olduğum için kendisini tekrar satın almayı düşünmüyorum.

medikoz sun block güneş kremi: cilt bakım uzmanımın tavsiyesiyle dermokozmetik ürün olarak satın almıştım. renkli, cilt ile bütünleşen fiziksel koruyucu bir güneş kremi. tek başına günlük kullanım için yeterli ama ben pure beauty super sheer silky touch güneş kremi ile birlikte kullandım ve ancak bitirdim. tedariki zor, fiyat/performans olarak avantajlı değil, koruyuculuğunun tek başına yeterli olduğunu düşünmüyorum; bu sebeplerden ötürü tekrar satın almayı düşünmüyorum.

isana clean&care çift fazlı makyaj temizleme suyu: geçen bitenler yazımda da yazmıştım. seyahatim esnasında kullanıp bitirdiğim; waterproof olmayan maskarayı bile güzel temizleyen, temiz içerikli, güzel bir makyaj temizleme suyu. fiyat/performans olarak günlük kullanım için pahalı olsa da seyahatlerim sırasında kullanmak üzere yeniden satın alırım.

bepanthol cilt bakım kremi: medicassol cilt bakım kremi ile birlikte yaklaşık 15-20 günde bir yüzüme yenileyici gece maskesi olarak kullandım. ayrıca burun kenarlarımda olan kuruluktan kaynaklı kızarıklıkların tedavisinde gerçekten faydasını gördüm. kokusunu seviyorum, içeriğine güveniyorum. elimdeki madecassol krem bittikten sonra yine ikisini eş zamanlı kullanmak üzere yeniden satın almayı planlıyorum.

olival ekstra nemlendirici yüz kremi: kışın kuruya dönüklükten çok, kuru topraklara dönen karma cildimi toparlayan, içindeki ölmezotu sayesinde tedavi edici özelliği olduğuna inandığım uygun fiyatlı ve nispeten temiz içerikli çok güzel bir krem. normalde swiss image’in nemlendiricisini kullanıyordum ama onun kullanım sıklığını azaltıp bu ürünü daha sık kullanmaya başladım ve yüzümdeki kuru bölgelerin pul pul dökülme sorunu çözüldü. o kadar memnun kaldım ki bu markanın ülkeden çekileceğini öğrendiğimde skt’sinin çok yakın olmasını problem etmeyip mart ayında bitirmek üzere bir tane daha krem satın aldım. cildiniz kuruysa bir türlü nemlendiremiyorsanız bence aradığınız ürün budur. bu şekilde problemi olan hanımefendilerin son ürünler için raflara bir bakmasını tavsiye ederim. ben aldığımda %60 indirimli fiyatı 6 tl gibi bir şeydi.

l’oreal saf kil eşitleyici maske: l’oreal’in tüm kil maskelerini kullanmış biri olarak en çok sevdiğim maskesi bu oldu. hafif bir peeling etkisi ile birlikte cilt tonunu eşitleme ve cildi aydınlatma özelliği var. bu aralar elimde çok peeling ve maske biriktiği için yakın vadede yeniden kendisini satın almayı düşünmüyorum ama kil maskesi alacaksam benim için budur diyebilirim, macera aramam. içeriği aşırı temiz değil, parfüm ve alkol kokusu da var ama gerçekten gözeneklerimi güzel temizlediğini, cildime bir duruluk verdiğini düşünüyorum.

le petit marsellais bakım sabunu: el ve fırça yıkamak için portakal çiçeği kokulu olan küçük versiyonunu; duşta sabun olarak ise akasya kokulu, büyük gramajlı olanını kullandım. portakal çiçeği kokulu küçük olan çok bereketsiz geldi ve ellerimi kuruttu; dolayısıyla bir daha satın almam. akasya kokulu büyük sabun ise yine normal bir sabun kadar cildi kurutuyor ancak ömrüm boyunca en sevdiğim parfüm olan ve piyasadan kaldırıldığı için depresyonlara girdiğim loccitane fleur d’or acacia parfüm'e en yakın muadil kokuya sahip olduğu için bundan sonra kendisini indirimde gördüğüm yerde stoklarım. Akasya kokusu seven hanımefendilere tavsiyemdir.

incia likit sabun: çok şaşkınım, kötü kokan sabun yapabilmeyi başarmışlar. doğal olsun tamam da elimizi sabunlayıp da leş kokmayalım bence. egzama vs. gibi bir konu söz konusu değilse satın almanızı tavsiye edemeyeceğim kadar kötü kokan ancak temiz içerikli, bitkisel yağlarla oluşturulmuş olduğunu iddia eden bir sıvı sabun. ben tam boyunu satın almayı düşünmüyorum, kimseye de tavsiye etmiyorum.

missha cho bo yang bb krem: daha önce kullandığım missha perfect cover bb krem'e göre biraz daha tok yapıda, biraz daha az kapatıcı, biraz daha ışıltılı bitirişli bir ürün ama şahsen iki bb krem arasında öyle çok aşırı bir fark göremedim. sevdiğim bir youtuber olan yağmur vardar’dan dinlediğime göre bu bb kremin cilt kusurlarını tedavi edici özelliği varmış, iki kullanımda bu özelliğini de ölçme şansım olmadı. elimdeki tüm bb kremler bittiğinde yine missha’dan bb krem almayı düşünüyorum ama aralarında aman aman bir fark göremediğim için sanırım daha uygun fiyatlı olanı satın alırım. bu arada iki krem arasında satın alma kararınızı etkileyebilecek şöyle ufak bir fark var; perfect cover bb krem ilk sürüldüğünde ciltte biraz gri durup sonradan cildin rengini alıyor. bu ürününse gri bir rengi yok, daha sarı alt tonlu.

herbaderm yüz temizleme jeli: çok güzel temizleyen bir temizleme jeli. cildimde gerginlik de yaratmadı ancak tedariği zor. denk gelir de bir yerlerde bulursam satın almayı düşünebilirim. muadil arayanlar ancak piyasadan kaldırıldığı için bulamayanlar adına yazıyorum, swiss image mattifiying yüz temizleme jeli'ne benziyor. şeffaf yapıda, swiss image’e göre biraz daha fazla köpürüyor. çok az bir parfüm kokusu var ve konjak süngerle kullanıldığında gözenekleri çok güzel temizliyor. Bulabilirseniz drugstore temizleme jeli olarak gayet güzel bir performansı var, tavsiye ederim.

herbaderm şampuan: daha önce bitirdiğim ürünleri yorumlarken de aynı yorumu yazmıştım, kendisi hakkındaki fikrim değişmedi. hiçbir versiyonu özellikle gidip alacağım bir şampuan niteliğinde değil.  iddia ettiği gibi aşırı temiz içerikli olduğunu da düşünmüyorum. sadece elimde olan tester ürünleri seyahatim esnasında kullanıp bitirdim.

baush&lomb biotrue lens solüsyonu (seyahat boy): açık ara en sevdiğim lens solüsyonu. çok fazla söze gerek yok defalarca aldım kullandım, yine lens solüsyonu alacağım zaman ilk tercihim olur kendisi.

maskeler: l’action wrinkle reducer göz altı maskesi, schaebens dead sea mask kil maskesi, missha premium aloe sheet mask kağıt maske, missha red ginseng sheet mask kağıt maske, skinfood tomato sheet mask kağıt maske. hepsinden çok çok memnun kaldım. içlerinde alerji ya da hassasiyet yaratan hiçbir ürün olmadı. ancak; fiyatlarının aşırı pahalılaşması sebebiyle bundan sonra önce elimdekiler bitene kadar yeni kağıt maske almamayı, sonrasında daha uygun fiyatlı kağıt maskelerle yoluma devam etmeyi planlıyorum.

Kozmetik sarf malzemeleri: cettua pure white nose patch (1 paket), sleepy 50’li leylak özlü ıslak mendil (1 paket), mendiva yasemin kokulu ıslak mendil (1 paket), mumuso 8’li makyaj temizleme mendili ve 10’lu ıslak mendil (1’er paket), stopever lady comfort ısıtıcı ped (1 paket).

bitenler: ocak 2019

bitenler girdisini yazmadan önce ufak bir açıklama yapayım istedim: aslında uzun zamandır bitenler girdileri yazıyorum ama bloğumda 2019 yılı itibariyle bitirdiklerimi yazmaya karar verdim. bitenler girdisinde yazdığım bütün ürünleri bir aylık süre içerisinde bitirmiyorum. bir ürünü çok uzun süre kullanmış olup o ay içerisinde bitenleri toplu olarak yazıyorum. bu şekilde daha derli toplu olur diye düşünüyorum. bitenler girdilerim biraz uzun oluyor ama ben ürünle ilgili detay vermenin daha bilgilendirici olduğu kanaatindeyim, bu yüzden bu yazılarımı okumadan önce sabrınızı rica ediyorum. 😄

listerine stay white arctic mint ağız bakım suyu (500 ml.): ağız bakım suları sadece çok zorda kaldığım zaman kullandığım ürünler bu nedenle benim için çok bereketli oldu. temizlemesi ve verdiği ferahlık hissi güzel ama biraz fazla güzel; çünkü “arctic mint” olanı tat alma duygunuzu tamamen yok eden bir ürün. ağız bakım suyu olarak listerine markasından memnunum ancak diğer çeşitleri ile yoluma devam etmeyi planlıyorum.

splat medical herbs diş macunu (100 ml.): severek kullandım. Özellikle diş etlerini tedavi etme konusunda ve hassasiyeti gidermede oldukça işe yarayan bir ürün ancak beyazlatması fazla yeterli değildi. bu versiyonunu hiçbir yerde bulamıyorum, sanırım piyasadan kalkmış. splat markasının yine indirimde denk gelip stokladığım “biocalcium” isimli diş macununu kullanmaya devam edeceğim.

mumuso %92 aloe vera tonik (400 ml.): dünyanın en güzel aloe vera toniği olabilir, çok memnunum. içeriğinde abuk sabuk katkı maddeleri yok. özellikle yazın güneşli günlerde sıcaktan kavrulan, nemsizleşen cildin yatışmasına da katkı sağlıyor. kışın da gül suyu ile dönüşümlü şekilde nemlendirici tonik olarak kullanıyorum. ekstra yağlandırma yapmadı, sivilceye vb. yol açmadı. çok bereketli bir üründü. stoktakilerden yenisini açtım, tüm cilt tipleri için nemlendirme amaçlı tonik olarak kesinlikle tavsiye ederim.

nivea micellair gül suyu içeren çift fazlı makyaj temizleme suyu (400 ml.): bu da çok memnun olduğum bir ürün. ürün yorumlarında okuduğum kadarıyla, herkes göz yaktığından bahsetmiş ama bende böyle bir problem yaratmadı. waterproof olmayan maskaram dahil olmak üzere tüm makyajımı tek pamukta çıkarmama yardımcı oldu. içerisindeki gül suyu nedeniyle kışın severek kullanmaya devam edeceğim ürünlerden.

isana clean&care çift fazlı makyaj temizleme suyu (100 ml.): seyahatim esnasında kullandığım ve memnun kaldığım bir ürün oldu. çift fazlı olan bu ürün isana clean&care markasının normal misel suyuna göre maskara çıkarmak konusunda daha etkili. hassasiyet yaratmadı. 100 ml. boyutuyla kendisi artık seyahatlarimin vazgeçilmezi. normal fiyatı diğer ürünlere göre hacim olarak küçük bir ürün için fazla. dolayısıyla günlük yaşantımda değil de seyahatlerim sırasında küçük boy ürün olarak tercih edebileceğim ürünlerden biri.

isana clean&care kayısı özlü peeling (75 ml.): kokusu muhteşem ve içeriği de drugstore bir peelinge göre gayet iyi ancak benim t bölgemde yağlanmaya sebep oldu. yağlanmanın bu üründen kaynaklı olduğuna emin olduğum için banyoda dekolte bölgemde kullanmaya devam ediyorum. ikinci tüpümdeyim. bitirince yeniden satın almayabilirim. kuru ciltlilerin çok seveceği, yağlı ciltlilerin uzak durması gereken bir ürün.

nuxe creme prodigieuse nemlendirici krem (15 ml.): süslüsözlük'teki bir arkadaşımın hediyesiydi, seyahatim boyunca kullandım. güzel bir krem, yüzümü yağlandırmadı ve makyaj altına da güzel gitti ancak fiyatına göre içeriği hiç temiz olmadığı için tam boy ürün olarak satın almayı düşünmüyorum.

bioderma hydrabio eau de soin spf 30 nemlendirici sprey (50 ml.): yine bir süslümüzün hediyesi olarak gelmişti ancak sanırım doğru kullanım biçimini asla bulamadım ve karma cildime uyduramadım. yüzümü yağlandırmaktan başka hiçbir işlevi olmayan bir ürün. ten makyajımı yaptıktan sonra makyaj süngerine sıkarak kek duran bölgelerime tampon hareketlerle yayarak bitirdim. çok kuru ciltli iseniz belki güzel bir nemlendirici sprey olabilir ancak değilseniz; hatta normal ciltli iseniz dahi asla tavsiye etmiyorum.

biota ilk kırışıklık karşıtı göz çevresi kremi (15 ml.): içeriği oldukça temiz; göz çevremi yeterince iyi nemlendiren ancak gece gündüz düzenli kullanımıma rağmen göz çevremdeki 30 yaş üstü ince kırışıklıklara bir etkisi olmayan bir ürün. zaten biota piyasadan kalktı, alternatif, temiz içerikli göz kremi arayışım devam ediyor.

l'oreal elseve 3 mucizevi kil şampuan (550 ml.): çam terebentin yağı ve tatlı badem yağı karıştırarak kullandığım uygun fiyatlı favori kış şampuanım. bu şekilde yağlarla beraber kullanıldığında saç diplerini iyi temizlemekle birlikte saç uçlarını da daha az kurutuyor. başka şampuanlar da kullanıyorum saçım fazla alışmasın diye ama kış için uygun fiyatlı en sık tercih ettiğim şampuanım budur. ince telli, hacimsiz ve çabuk yağlanan saçlar için önerebilirim. iyi durulanmazsa saçı biraz sertleştiriyor ve kepek yapıyor. o yüzden ılık su ile iyi durulayarak kullanmanızı tavsiye ederim.

isana saç dökülmesi karşıtı kafeinli tonik (150 ml.): normalde erkekler için saç uzamasını hızlandırıcı ve saç dökülmesini önleyici vaadi bulunan bir ürün. bende saç dökülmesini önlemek yerine azaltan bir ürün oldu ve yağlı, ince telli saçlarıma bir günlük de olsa hacim verdi. şu an şampuanıyla beraber kullanıyorum, yağlanmayı 2. günün sonuna ve hatta bazen 3. güne kadar geciktirdiği için kullanmaya devam edeceğim güzel bir ürün. saç telleriniz ince ve yağlıysa hafif bir hacim vermek için uygun fiyatlı bir alternatif olabilir, tavsiye ederim

le petit marseillais vanilya sütü duş jeli (400 ml.): kokusunu sevdiğim bir ürün. indirimde denk geldiğim için almıştım. özellikle satın almam ancak yine indirimde denk gelirse tercih edebileceğim bir ürün. vadettiği gibi nemlendirme özelliği bulunmuyor ve kokusu bende çok kalıcı değil ama yine de duş jeli olarak severek kullanıyorum.

isana young chocolate köpük vücut nemlendiricisi (200 ml.): kokusuna bayıldığım bir ürün. limited edition olduğu için stoklu almıştım. severek kullanmaya devam edeceğim ve bulursam piyasadan kaldırılmadan önce yeniden satın alacağım bir ürün. çok hızlı emiliyor ve yağlı bir his bırakmıyor. kış için mükemmel bir nemlendirici değil ama yaz için ideal.

dove hindistan cevizi sütü nemlendiricili sabun: fırçalarımı temizlemek için ve sabahları makyajsız yüzümü yıkamak için kullanıyorum. normalde cildimi kurutmadığı halde sivilceleri kurutma gibi güzel bir etkisi var. çok güzel kokuyor, iyi temizliyor. denk geldikçe stoklu alıp kullandığım ve tavsiye ettiğim ürünlerden bir tanesi.

eyüp sabri tuncer bodrum mandalinası sıvı sabun (500 ml.): ailecek kokusuna bayıldığımız bir ürün. indirimde denk geldikçe stoklu alıyorum. temizlemesi de iyi.

opti-free pure moist lens solüsyonu (90 ml.): önceden deneyimlediğim ve memnun kaldığım bir üründü, seyahatim sırasında küçük boyunu bitirdim. tabii ki bir baush&lomb biotrue lens solüsyonu değil ama kötü bir ürün de değil ve bence biotrue’nun en yakın muadili olur kendisi. Alerji ya da gözlerimde hassasiyet yaratmadı. Fiyatı uygun olduğu zaman tercih edilebilir bir ürün.

nascita ocean latex free makyaj süngeri: neredeyse her makyajımda severek kullandığım ve haşatını çıkardığım bir ürün oldu. yine nascita markasının ocean serisinin kadife dokulu olanını daha çok sevdiğimden artık onunla devam etmeyi düşünüyorum. bu da kesinlikle güzel bir ürün ama kadife dokulu olanı daha az ürün emiyor ve bu ürüne göre daha dayanıklı.

nyx dewy finish makyaj sabitleme spreyi (60 ml.): fiyatı uçmuş halde olduğundan (indirimsiz yaklaşık 55-60 tl) alternatifini arayışım devam ediyor ancak elimde bir kutu daha var. onu daha özel günlerde kullanıp daha uygun fiyatlı ürünler denemeye devam edeceğim. denediğim uygun fiyatlı” makyaj sabitleme spreyleri arasında ışıltı verme, yapış yapış his bırakmama, kek görüntüsünü yok etme ve makyajı uzun süre sabitleme konularında en başarılı bulduğum ürün. indirimde denk gelirsem düşünmeden alacağım ve tavsiye edebileceğim güzel ürünlerden biri. dikkat edenler için belirtmek isterim ki içerisinde alkol var ama ben henüz alkol içermeyen bir sabitleme spreyi bulamadım.

maskeler: cettua pore control facial mask (3 paket) ve bee beauty süper nem arttırıcı gece maskesi). cettua’nın istisnasız her ürününü severek kullanıyorum ama bee beauty’nin nem maskesini bende hiçbir işe yaramaması nedeniyle tekrar satın almayacağım.

parfüm, vücut spreyi ve deodorantlar: body fantasies fresh white musk vücut spreyi 236 ml., 8x4 pure deodorant 150 ml., fa soft&control fresh jasmine deodorant 150 ml., xo women aqua joy edt 75 ml.. hepsinden memnunum. mevsim ve indirim durumuna göre tekrar alıp kullanabilirim.

kozmetik sarf malzemeleri: cettua pure white nose patch (1 paket), facelle 30’lu günlük ped (1 paket), sleepy 90’lı zeytinyağı özlü ıslak mendil (1 paket), sleepy 50’li leylak özlü ıslak mendil (1 paket), sleepy 20’li makyaj temizleme mendili (2 paket), mumuso 10’lu makyaj temizleme mendili (1 paket).

herbaderm cilt beyazlatıcı leke yok edici krem

nascita alışverişlerim sırasında bana hediye edilen 15-20 adet tester ürünü deneyimlediğim kadarıyla ve ürün hakkında yeterli bilgi sahibi olduğumu düşünerek yazıyorum.

bir paketi ilk olarak denemek üzere açtım ve tüm yüzüme kullandım. paketin içindeki kalanı ise kollarımdaki bir kaç lekenin üzerine sürdüm. ilk izlenim olarak ürünün yapısının hafif ama kokusunun biraz ağır olduğunu söyleyebilirim. ilk kullanımda cildimde belli belirsiz bir karıncalanma  hissi yarattı ancak hassasiyet ya da alerji boyutunda bir reaksiyona yol açmadı. 

kullandığım ilk gecenin sabahında cildim duru ve aydınlıktı ama çok çok hafif bir beyazlatma etkisi haricinde cildimde gözle görülür bir fark yoktu. ürünü gün aşırı olmak suretiyle bir hafta kadar kullandım, sabah verdiği aydınlık görüntü haricinde net bir etki gözlemlemedim. kullandığım süre boyunca yani kısa süreli kullanımda pütür, sivilce, yağ bezesi vb. oluşumu ya da cildimde ekstra bir hassasiyet gözlemlemedim. kollarımdaki lekelerde ise net bir açılma olmadı yani cilt lekeleri üzerinde pek etkisi olan bir krem olmadı.

son olarak aşırı temiz içerikli olmayan ancak vegan bir ürün olduğunu ve tam boyunun internet satışı yapan kozmetik sitelerinde 30-35 tl fiyat aralığında satıldığını belirtmek isterim. kullanım önerisi olarak da içerisinde bazı asitler barındırdığı için; ürünü gece kullanmak ve sabah ciltten iyi arındırmak, ürünü kullandıktan sonraki gün ise muhakkak güneş kremi kullanmak gerektiğini özellikle belirtmek isterim. testerlarıyla deneyimlediğim süre boyunca ürünü beğendim ancak bütçe ayırıp satın alacak kadar sevdiğim bir ürün olmadı diyebilirim.

nyx perfect filter rustic antique far paleti

tanım: takas yoluyla elde etmiş olduğum, büyük gramajda 10 adet kızıl-turuncu-kahve tonlarında fardan oluşan, biraz tozutma ve dökülme problemi bulunan ama muhteşem güzellikte olduğunu düşündüğüm bir far paletidir.

paleti anlatmak için takasla karşılığında vermiş olduğum nyx ultimate warm neutrals paletle kısaca karşılaştırayım. öncelikle renk olarak nyx warm neutrals palet daha günlük kullanıma uygun, daha kahve tonları barındırıyordu. bu palet ise benim daha çok hayranı olduğum kızıl-turuncu tonları barındırıyor. renk olarak arada kaldıysanız buna göre karar verebilirsiniz. nyx'in bu paleti ilk çıktığı zamanlarda anastasia beverly hills modern renaissance far paleti'ne benzetiliyordu ama ben söz konusu paletin renk olarak da muadili olduğunu düşünmüyorum, bence sadece biraz anımsatıyor diyebilirim.

warm neutrals daha küçük boyutlarda ve birbirine yer yer benzeyen 16 renk tonuna sahipken; rustic antique swatchlarda birbirine daha az benzeyen ve daha yüksek gramajlı 10 adet far içeriyor. pigmentasyon olarak rustic antique, warm neutrals'a göre çok çok daha iyi ancak warm neutrals farları kullandıkça daha fazla pigment vermeye başlıyordu. makyaja yeni başlayanlar ve pigmentasyonun fazla olmasından korkanlar için warm neutrals daha iyi bir palet. renkleri yavaş yavaş artırabilme imkanına sahipsiniz. ancak ben daha yoğun pigmentli farları uzun uzun karıştırarak göz kapağıma yedirmeyi sevdiğim için bu paleti daha çok sevdim. tozutma ve dökülme her iki palette de az ancak warm neutrals bir tık daha az tozutuyordu. son olarak güncel fiyatları her iki paletin de 110-120 tl'ye çakılı halde olduğu için satın almak istiyorsanız fiyat bakımından kıyaslama yapmanız fark yaratmayacaktır diyorum.

özetlemem gerekirse; ben kızıl-turuncu renkli farları daha çok sevdiğim için yapmış olduğum takastan çok memnun kaldım. diğer paletle ilgili yorumlarımı da yazmıştım ve aslında memnundum da kendisinden; ancak oldukça uzun zamandır aradığım bu palete sahip olabildiğim için takas benim için iyi oldu diyebilirim.

missha premium aloe soothing gel

tanım: nemlendirme ve tedavi etme etkisiyle, uzun süreli kullanım için çabuk emilmesi yapış yapış olmamasıyla ve temiz içeriğiyle, bu zamana kadar aloe vera bitkisinin kendisinden sonra kullanmış olduğum en iyi aloe vera jelidir.

kışın nemlendirmesi yeterli olmuyor ancak yazın neredeyse her gün nemlendirici olarak yüzüme bu jeli uyguluyorum. ferahlık veriyor, güneşten yanmış cildimi rahatlatmak için çok az miktarı dahi yeterli oluyor. mumuso'larda satılan hap şeklindeki kağıt maskeleri yarım tatlı kaşığı kadar bu jel ve biraz gül suyu ile karıştırarak yüzüme nem maskesi yapıyorum, harika sonuç veriyor. 

güneş sonrası kuruluk ve yanıklar için de etkili bir ürün olduğunu düşünüyorum. çok zorda kalırsam el kremi olarak bile kullanıyorum. yapış yapış hissiyatı sadece ilk başta veriyor, sonrasında hızlı bir şekilde emiliyor.

bu ürünü bana kardeşim güney kore seyahati sayesinde getirmişti. hediye olduğu için güncel fiyatını bilmiyorum bu yüzden fiyat/performans kıyaslaması yapamayacağım ama ürünün kendisi oldukça bereketli ve güzel. gönül rahatlığıyla tavsiye edebilirim.